SUAT IŞIK

Beyin ve kişisel gelişim "olarak değiştirebilirsin

BEYİN VE ALZHEİMER

Bugün itibariyle ETİK Gazetesinde siz değerli okuyucular için yazılarımı paylaşacağım. Umarım keyifle okursunuz.

Bugünkü konumuz başlıktan da anlaşılacağı üzere “BEYİN” üzerine bir araştırma yazısı sizlerle paylaşacağım.

Çoğumuz halen Beynin televizyon gibi bir makine olduğunu ve onun tamir edilmesi için yetenekli bir tamirciye ihtiyaç olduğunu düşünürüz. DR,Norman Doidge uzun yıllar Beyin ve felçli hastalar üzerine araştırmalar yapmış bir bilim adamı ve bu araştımralarını kitap haline getirmiş “Kendini Değiştiren Beyin” adlı kitabında bilinen gerçekleri adeta ters yüz ediyor. Kitap Amerikada Bestseller arasına girmeyi başarıyor.Beynin kendisini yeniden donanımlı hale getirmesi konusunda bir bilim dalı olan nöroplastisite alanında kaydedilenen son ilerlemeleri sunuyor.

İnsan beyninin sınırsız potansiyeli ile ilgili uzmanlar şu örneği veriyor; “Genç bir beyinde olabilen her şeyin daha ileri yaştaki beyinde de olabileceğini ortaya koymuştur.” 70 yaşındaki biri 20 yaşında bir beyine sahip olabilmesi mümkünken ,20 yaşındaki bir birey de 70 yaşıdnaki bir beyine sahip olabiliyor. Hücre ve devrelerdeki bozulmalar yirmi ile otuz yıl sonra tersine çevrilebilmektedir. Uzmanlar ,her geçen gün hızla artarak toplumda önemli sağlık sorunları haline gelen Beyin damar hastalıkları ,parkinson ,mitipl scleroz (MS) , Alzheimer,depresyon,bunama ülkemizin de önemli hastalıkları haline geldi.

Türkiye Alzheimer Derneği,” Türkiye’de 600 bin aile Alzheimer hastalığıyla mücadele ediyor” .  diyor. Halen Dünyada 47 milyon Alzheimer hastası var ve 2030’da 76 milyon ve 2050’de 135.4 milyon hasta olması bekleniyor.

Alzheimer KADINLARDA daha çok görülüyor. Türkiye Alzheİrmer Derneğine göre: “65 yaşından sonra her 6 kadından 1’i Alzheimer hastası olurken, ERKEKLERDE bu oran 11’de 1 olarak gözlenmektedir. Mevcut hastaların 2/3 maalesef kadın olduğunu bir gerçek”.

EĞİTİM VE AKTİVİTE

Aktif bir yaşam süren insanın daha iyi bir Beyin fonksiyonlarına sahip olduğunu doğrulayan çok sayıda çalışma var. Ne kadar eğitimli olursak o kadar sosyal ve aktif oluyoruz. Erken yaşlarda eğitim ve zihin egzersizleri fark yaratıyor beyin üzerinde. Zihinsel bakımından uyarıcı olan ne kadar çok Aktiviteye katılırsak Alzheimer olma ya da bunama olma riskimiz azalıyor. Müzik aleti çalmak , masa oyunları, okumak, dans etemk,hepsi farklı faydalı aktivitelerdir. Yürüyüş  ,bisiklete binmek ya da kardiovaskuller alıştımalar (Aerobik egzersizler) , kalbe ve beyne kan sağlayan damarları güçlendirir.

Beyinimize zararlı olan bir diğer etken; Monotonluktur. Beyni plastisitelerini korumada önemli olan dopamin ve dikkat sistmemizi yavaş yavaş yok eder monotonluk.

ÖZET...

Bir organımzı kullanmadığımız zaman diğer organlarımız onu yerine doğru kayar ve alanlarını genişletirler. Kaybettiğimiz organı veya siniri beyin UNUTUR. Ve “Ya Kullan Ya Kaybet” ilkesine göre pay edilir. KÖTÜ  alışkanlıklarımız erken yaşta başlarsa beyindeki alanı genişler ve İYİ alışkanlıkılarımıza doğru kayarak kendi alanını genişletir İYİ alanın haritasından bölge kapar.

Beyin sürekli olarak kendini uyarlamaktadır. Uzun yıllar beyinin macun gibi olduğu örneği verilirdi. Şekil değiştirdiğinde bir daha eski haline dönüşmeyeceği söylenirdi. Yeni araştırmalar ve bulgularla bu tanım rafa kaldırılıyor;Beynin elastikiyet olduğu ve yeni benzetmenin plastiğe doğru kaydığını söyleyebiliriz.

Beyin aldığı her yeni bilgi için kendi işlevsel yapısını YENİDEN düzenlemektedir. Yani; BEYİN BASİT BİR ŞEKİLDE ÖĞRENEMEZ O HER ZAMAN NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ ÖĞRENİR.